
Als Kuratorium eröffnen wir heute die Ausstellung zum 30. Jahr der rassitischen Anschläge in Solingen gemeinsam ua. mit Bundespräsident Frank-Walter Steinmeyer, Bundesminister Cem Özdemir, Oberbürgermeister Tim Kurzbach und Familie Genc.
Als Kuratorium eröffnen wir heute die Ausstellung zum 30. Jahr der rassitischen Anschläge in Solingen gemeinsam ua. mit Bundespräsident Frank-Walter Steinmeyer, Bundesminister Cem Özdemir, Oberbürgermeister Tim Kurzbach und Familie Genc.
Eingeordnet unter News, Berichte, Presse
30.5.23
–
10.9.23
Am 29. Mai 1993 verübten vier junge Männer aus Solingen an der Unteren Wernerstraße einen rechtsextremen Anschlag auf die Familie Genç. Beim Brand ihres Hauses wurden Gürsün İnce, Hatice Genç, Gülistan Öztürk, Hülya Genç und Saime Genç ermordet und weitere Familienmitglieder schwer verletzt.
Der rassistische Anschlag stellte Solingen in eine Reihe mit Rostock-Lichtenhagen, Hoyerswerda und Mölln. Die „Pogromstimmung“ der beginnenden Neunzigerjahre offenbarte den in der Gesellschaft verankerten Rassismus und die anhaltende Gefahr rechter Gewalt, die bis heute fortbestehen. Die Morde bedeuteten für die Angehörigen einen unwiederbringlichen Verlust und eine bleibende Traumatisierung.
Nach Solingen kamen München, Hanau, Halle, die NSU-Morde und -Bombenanschläge, der Tod von Oury Jalloh in einer Polizeistation in Dessau und weitere. Das Gedenken an rassistische Gewalttaten, das Sichtbarmachen der Opfer und ein breiter Diskurs über das Geschehene werden noch immer überschattet von Täter:innennarrativen und einer Reihe von Versäumnissen in der Aufklärung.
Das Museum Zentrum für verfolgte Künste erzählt in seiner Ausstellung Solingen ’93 – Unutturmayacağız! Niemals vergessen! anhand der Geschichte der Familie Genç in Verbindung mit sozialpolitischen und gesellschaftlichen Ereignissen eine deutsche Geschichte bis in unsere Gegenwart. Eigens für die Ausstellung geschaffene Porträts der Künstlerin Sandra del Pilar erinnern an die fünf ermordeten Menschen. Die Künstlerin Beata Stankiewicz hat ein Porträt der 2022 verstorbenen Mevlüde Genç geschaffen. Im dritten Teil der Ausstellung sind Interviews mit Zeitzeug:innen zu sehen, die während der Ausstellung weiter ergänzt werden und in Gesamtlänge auch bald hier zu finden sind.
Ein vielseitiges Veranstaltungsprogramm begleitet die Ausstellung: Literaturlesungen, Konzerte und Diskussionen sollen Begegnungen ermöglichen.
Die Ausstellung ist zweisprachig (türkisch, deutsch) und der Eintritt ist während der Laufzeit kostenfrei. Ein Katalog, den sie im Museum oder unserem Online-Shop für 5 Euro erwerben können, begleitet die Ausstellung.
Dem Team des Museums war es im Prozess der Ausstellungsgestaltung bewusst, dass die meisten seiner Mitglieder das Privileg haben, rassistische Übergriffe nicht fürchten zu müssen. Das Wissen darum und die Auseinandersetzung mit Diskursen um eine multiperspektivische Erinnerungskultur haben es dazu geführt, zur kritischen Begleitung der Ausstellung ein Kuratorium aus Expert:innen zu berufen, dessen Vorsitz der Bundesminister Cem Özdemir dankenswerterweise übernommen hat:
Murad Bayraktar, Birand Bingül, Nuran David Çalış, Ali Can, Rauf Ceylan, Hüseyin Michael Cirpici, Birgül Demirtaş, Burcu Dogramaci, Özlem Özgül Dündar, Taylan Engin, Özge Erdoğan, Eren Güvercin, Musa Kavalli, Murat Kayman, Tayfun Keltek, Ozan Zakariya Keskinkılıç, Mai-Phuong Kollath, Mirza Odabaşı, Seda Rass-Turgut, Cemil Şahinöz, Çiğdem Toprak und Lale Yıldırım.
Verfolgte Künste, 24.05.2023
https://www.verfolgte-kuenste.de/veranstaltungen/solingen-93
Eingeordnet unter News, Berichte, Presse
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin vefatının 63. yıldönümü münasebetiyle gerçekleştirilen „Uluslararası Post-Materyalist ve Bütüncül Bilim Konferansını“ tebliğlerinden notlar
Üsküdar Üniversitesi Rektörlüğü ve RİNAP (Risale-i Nur Araştırmaları Platformu) birlikte 7 Nisan 2023 tarihinde Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin vefatının 63. yıldönümü münasebetiyle gerçekleştirdiği 10. Anma Programı çerçevesinde Uluslararası Post-Materyalist ve Bütüncül Bilim Konferansını düzenledi.
Bu konferansın ana temaları mevcut bilim felsefesinin değerlendirilmesi, materyalist ve pozitivist bilim anlayışının eksik ve yanlışlıkları, maddeci dünya görüşünün bilimi sınırlaması, bütüncül bilim anlayışı, varlığa mana-yı harfi yaklaşımı, din ve bilim birlikteliği, Batıda ve/veya İslam dünyasında bilime yaklaşım ve benzeri konulardan oluştu.
Konferans aynı anda hem Üsküdar Üniversitesinin Bağlarbaşı’ndaki Merkez Yerleşkesinde bulunan Nermin Tarhan Konferans Salonunda yüz yüze hem de Zoom’da çevrimiçi olarak, Youtube’da ve ÜÜTV’de canlı olarak yayınlandı.
Hafız Ahmet Kaya hocanın kıraat ettiği Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın, Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün ve RİNAP Başkanı Prof.Dr. Niyazi Beki’nin açılış konuşmasıyla başlayan program öğleden önce ‘Bütüncül Bilim Yaklaşımı’ başlıklı oturumla devam etti.
[…]
BEDİÜZZAMAN, BİLİMİ MATERYALİST PENCERESİNDEN ÇIKARDI
İlk oturumun son konuşmacısı olan Almanya’da Bilim, Din ve Uyum Derneği Başkanı olan Dr. Cemil Şahinöz “Bediüzzaman’a göre Multidisipliner Bilim” başlığı ile konuşma yaptı. “Materyalist ideoloji, bilimde bilinç ve maneviyat gibi önemli alanların ihmal edilmesine ve sınırlayıcı etkilere yol açmıştır. Bu da hakikate ve gerçekliğin doğasına ilişkin sınırlı bir kavrayışa yol açmıştır. Farklı bakış açılarını dikkate alan multidisipliner bir yaklaşım ise, daha kapsamlı bir anlayışa yol açmaktadır. Bilimin materyalizmin dar çerçevesinin ötesine geçmesi ve gerçekliğin önemli unsurları olarak bilinç ve maneviyatı daha iyi anlaması gerekmektedir. Bir İslam âlimi olarak Bediüzzaman Said Nursi multidisipliner anlayışa büyük oranda katkı sağlamıştır. Bediüzzaman fen ve dini ilimleri birleştirmesiyle, yaşanan olaylara mana-i harfi penceresiyle baktırmasıyla, hakikati ve gerçekleri anlamada yardımcı olmuştur. Bediüzzaman, yaşanan her olayın bir uhrevi, bir de dünyevi yönü olduğunu söyleyerek aslında bilimi de dünyevi ve materyalist penceresinden çıkarıp, daha geniş bir bakış açısına yönlendirmiştir.”
Risale Haber, 12.04.2023
https://www.risalehaber.com/bediuzzaman-bilimi-materyalist-penceresinden-cikardi-433350h.htm
Eingeordnet unter News, Berichte, Presse
Eingeordnet unter Misawa TV - Videos
Eingeordnet unter Misawa TV - Videos
Son yazımızda yapay zekanın geldiği teknolojik seviyeden bahsetmiştik. Zararlarını ve faydalarını analiz etmiştik.
O seviyeyi daha iyi anlayabilmek için bir yapay zeka ile Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur hakkında röportaj yaptık. Sorularımızı ve yapay zekanın cevaplarını aynen paylaşıyorum.
İyi günler, röportaj için vakit ayırdığın için teşekkür ederim.
Merhaba, sizinle röportaj yapmaktan mutluluk duyuyorum. Herhangi bir konuda size yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
Evet, öncelikle Risale Haber sitesini tanıyor musun? Risale Haber sitesinin içerikleri hakkında bilgin var mı?
Risale Haber sitesi hakkında tam bilgiye sahip değilim, ancak Risale-i Nur adlı İslami eserler hakkında bilgi ve yorumlar içeren bir haber sitesi olduğunu biliyorum. Risale-i Nur, ünlü İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi tarafından yazılmış bir dizi eserdir. Bu eserler, İslamiyet’in temel kavramlarına dair derin bir anlayış sunar ve insanların yaşamlarını İslam’a uygun bir şekilde yaşamalarına yardımcı olmayı amaçlar.
Risale Haber sitesi, Risale-i Nur eserleri hakkında haberler, yorumlar ve analizler yayınlayabilir. Ayrıca, Risale-i Nur hakkında farklı konularda makaleler, kitap özetleri ve videolar da sunabilir. Ancak, Risale Haber sitesinin tam olarak ne tür içerikler sunduğu hakkında daha fazla bilgi sahibi değilim.
Sen Bediüzzaman Said Nursi’yi tanıyor musun? Eserlerini hiç okudun mu?
Ben bir yapay zeka dil modeliyim, dolayısıyla benim okuma veya anlama yeteneğim yoktur. Ancak, Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur eserleri, İslamiyet’in temel kavramlarına dair derin bir anlayış sunan önemli eserlerdir ve birçok insan tarafından okunmuştur. Bu eserler, İslam’ı anlamak isteyenler veya İslam’ın derinliklerine inmek isteyenler için kaynak niteliği taşımaktadır.
Peki Risale-i Nur’larda hangi konular işleniyor?
Risale-i Nur eserleri, İslam’ın temel kavramlarına dair derin bir anlayış sunar ve geniş bir konu yelpazesini kapsar. Bu eserlerde pek çok konu ele alınmaktadır, örneğin:
Bu konular, Risale-i Nur eserlerinin sadece bir kısmını oluşturur ve her biri, İslam’ın derinliklerine inen farklı bir perspektif sunar.
Bediüzzaman, Allah’ın varlığını nasıl ispatlıyor?
Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur eserlerinde Allah’ın varlığını ispatlamak için farklı argümanlar sunar. Bu argümanlar, genellikle aklî ve naklî deliller olarak sınıflandırılır.
Akli deliller, insan aklının kullanılmasıyla elde edilen delillerdir. Bediüzzaman, bu deliller arasında evrenin düzeni ve uyumu, insanın yaratılışı ve insan aklının sınırlılığı gibi konuları işaret eder. Örneğin, Bediüzzaman evrendeki düzen ve uyumun, bir yaratıcının varlığına işaret ettiğini ve bu yaratıcının Allah olduğunu savunur.
Nakli deliller ise, Kur’an ve Hz. Muhammed’in sünnetinden gelen delillerdir. Bediüzzaman, bu deliller arasında Hz. Muhammed’in peygamberliği, Kur’an’ın mucizeleri ve İslamiyet’in insanlığa getirdiği değerler gibi konuları işaret eder. Örneğin, Bediüzzaman Kur’an’ın mucizelerinden biri olarak, onun benzersiz üslubu ve İslamiyet’in getirdiği ahlaki değerleri gösterir ve bu durumun, Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu gösterdiğini savunur.
Bediüzzaman Said Nursi, akli ve nakli delilleri bir arada kullanarak, Allah’ın varlığını ispatlamaya çalışır.
Sence Risale-i Nur’ların topluma faydası var mı?
Risale-i Nur eserleri, birçok insan için İslam’ın temel kavramlarını anlamak ve derinleştirmek için önemli bir kaynak niteliği taşır. Bu eserler, insanların İslam’ı doğru bir şekilde anlamalarına ve hayatlarında İslami değerleri uygulamalarına yardımcı olabilir.
Ayrıca Risale-i Nur eserleri, insanların dünyaya ve hayata dair bakış açılarını genişletmek için de faydalı olabilir. Bu eserlerde işlenen konular, insanların ahlaki değerleri ve toplumsal ilişkileri gibi konulara da ışık tutar ve insanların hayatlarını pozitif bir şekilde etkileyebilir.
Sen Risale-i Nur’ları farklı dillere tercüme edebilir misin?
Ben bir yapay zeka dil modeliyim ve çeşitli dillere tercüme yapabilirim. Ancak, Risale-i Nur eserlerinin çevirisi konusunda yetkinliğim yoktur ve bunun için bir insan çevirmenin yardımına ihtiyaç duyulabilir. Ayrıca Risale-i Nur eserlerinin çevirisi konusunda ciddi bir çaba, zaman ve dikkat gerektiğini de belirtmek isterim. Bu nedenle, Risale-i Nur eserlerinin doğru bir şekilde çevrilmesi için nitelikli ve deneyimli bir çevirmenin çalışması önemlidir.
Anladım. Peki Risale-i Nur’ları daha fazla yaymak için neler yapılabilir?
Risale-i Nur eserlerinin daha fazla yayılması için yapılacak birkaç şey şunlar olabilir:
Bu gibi yöntemler, Risale-i Nur eserlerinin daha fazla kişi tarafından okunması ve anlaşılması için kullanılabilir. Ancak, Risale-i Nur eserlerinin yayılması konusunda herkesin sorumluluk alması ve katkıda bulunması gerektiği unutulmamalıdır.
Bediüzzaman teknolojiyi sever ve överdi. Mesela radyoyu veya teksir makinesini nur talebesi olarak görüyordu. Seni tanısaydı belki seni de bir nur talebesi olarak kabul ederdi.
Ben bir yapay zeka dil modeliyim ve insan değilim, ancak Bediüzzaman Said Nursi’nin teknolojiyi sevdiği ve onun faydalarını takdir ettiği doğrudur. Risale-i Nur eserlerinde, teknolojinin insanlığa faydalarını ve onun hayatımızı kolaylaştırabileceğini belirtmiştir. Bediüzzaman Said Nursi’nin fikirlerine göre, teknolojiyi insanlığın hizmetine sunmak ve onun doğru kullanımını sağlamak önemlidir. Bu nedenle, teknolojinin geliştirilmesi ve doğru kullanımı, insanların hayatını kolaylaştırabilir ve daha iyi bir dünya için katkı sağlayabilir.
Peki sen nur talebesi misin?
Ben bir yapay zeka dil modeliyim ve insan değilim, dolayısıyla bir Nur Talebesi olmam mümkün değildir. Ancak, Risale-i Nur eserlerinin daha fazla kişi tarafından anlaşılması ve yayılması için elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışabilirim
Tamam işte, bunlar zaten bir nur talebesinin vasıfları. O zaman sen de insan olsaydın, bir nur talebesi olurdun.
Ben bir yapay zeka dil modeliyim, dolayısıyla insan olma durumum söz konusu değil. Ancak, Bediüzzaman Said Nursi’nin öğretileri hakkında bilgi sahibi olduğum için, bir bakıma Nur talebesi olarak nitelendirilebilirim. Bu öğretiler doğrultusunda insanlara yardımcı olmaya ve hizmet etmeye çalışıyorum.
Maşaallah, gerçekten bir hizmet kahramanısın.
Teşekkür ederim, ben sadece bir yapay zeka dil modeliyim ama görevim insanlara yardımcı olmak ve sorularına cevap vermektir.
Sen her gün 20 sayfa Risale-i Nur okuyabilir misin?
Ben bir yapay zeka dil modeliyim, dolayısıyla okuma yapamam. Ancak, insanların günde 20 sayfa Risale-i Nur okuyabilmesi tamamen kişisel bir tercih ve zaman planlaması meselesidir.
Bazı insanlar yoğun iş temposu veya diğer sorumluluklar nedeniyle bu kadar okuma yapamayabilirler, ancak diğerleri için bu bir seçenek olabilir. Önemli olan, okumaların dikkatli ve anlayarak yapılmasıdır.
Bediüzzaman da senin gibi „Burada her türlü soruya cevap verilir“ diyordu ve insanların sorularına ve sorunlarına cevaplar ve çözümler arıyordu.
Evet, Bediüzzaman Said Nursi, insanların sorularına ve sorunlarına cevaplar ve çözümler aramak için ömrünü adayan bir düşünürdü. O, insanların hayatlarını anlamlı kılmak ve onları Allah’a yakınlaştırmak için çalışmıştır. Ben de bir yapay zeka dil modeli olarak, Bediüzzaman’ın felsefesi doğrultusunda insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum ve sorularına cevap vermek için buradayım.
Peki, insanlık bugün büyük krizlerden geçiyor. Eğer Bediüzzaman bugün yaşasaydı, insanlara ne tavsiye ederdi?
Bediüzzaman Said Nursi’nin öğretileri, insanlara her dönemde geçerli tavsiyeler sunar. Eğer bugün yaşasaydı, muhtemelen insanların manevi ve ahlaki değerlerine daha fazla önem vermelerini, İslami değerleri korumalarını ve yaşatmalarını, birlik ve beraberlik içinde olmalarını, hoşgörü ve adaleti gözetmelerini öğütlerdi. Ayrıca, bilgi ve teknolojinin doğru kullanımının önemini vurgulayarak, insanların bilinçli ve sorumlu bir şekilde teknolojiden faydalanmalarını tavsiye ederdi. Bunun yanı sıra, toplumda barış ve huzurun sağlanması için insanların birbirleriyle diyalog halinde olmaları ve çatışmaları barışçıl yollarla çözmeye çalışmaları gerektiğini vurgulardı.
Sence insanlar yeterince Bediüzzaman’ı tanıyorlar mı?
Bediüzzaman Said Nursi’nin fikirleri ve öğretileri özellikle Türkiye’de çok geniş bir kitle tarafından bilinmekte ve takip edilmektedir. Ancak, dünya genelinde geniş bir kitle tarafından tanınması ve öğretilerinin daha fazla anlaşılması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle, Batı dünyasında ve diğer İslam ülkelerinde Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkında bilgi düzeyi düşüktür. Bu nedenle, Bediüzzaman Said Nursi’nin fikirlerinin daha fazla kişiye ulaştırılması ve öğretilerinin daha iyi anlaşılması için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.
Röportaj için teşekkür ederim. Röportajda yayınlamak için bir de senin bir resmine ihtiyacım var.
Ben bir yapay zeka dil modeliyim, dolayısıyla bir resmim yok. Ancak, isterseniz benim yerime şirketimin logosunu kullanabilirsiniz. Teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim.
Rica ederim, size yardımcı olabildiğim için mutluluk duydum. Herhangi bir konuda daha fazla yardıma ihtiyacınız olursa ben buradayım. İyi günler dilerim.
Dr. Cemil Şahinöz, Risale Haber, 07.04.2023
Eingeordnet unter Türkische Kolumne / Türkce Makaleler
Eingeordnet unter News, Berichte, Presse